Kılıçdaroğlu’nun “Alevi kimliği” çıkışının etkisi ne olur?
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki “Alevi çıkışının” yansımaları tartışılmaya devam ediyor. Siyaset bilimcilere göre Kılıçdaroğlu, bu çıkışla muhafazakar siyasetçilerin eline bir koz alarak, kimlikler üzerinden bazı kutuplaşmaların aşılması için bir fırsat sunuyor.
Kılıçdaroğlu, dün gece yayınladığı görüntüyle Alevi olduğunu belirterek, “Bir konuyu konuşmanın zamanı geldi” diyerek genç seçmene, “‘Alevi yok’ diyen bu sistemi kökten yıkmaya hazır mısınız? ” O çağırdı.
Ailesinin büyük bir kısmı şu anda Kocaeli’de yaşayan Kılıçdaroğlu, aslen Tuncelili bir Alevi ve Horasan’dan gelen Kureyşan Türkmen aşiretine mensuptur.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kesinleşmediği dönemde bir süre kamuoyunda Alevi kimliği tartışılırken, bunun muhafazakar seçmen üzerinde iyi bir etki yaratmayabileceği ve Cumhur İttifakı’nın bu kimliği kullanmak isteyebileceği yönünde yorumlar yapıldı.
“Cesur ve doğru bir adımdı”
Peki Kılıçdaroğlu’nun bir zamanlar tartışılan bu kimliğini seçimden önce açıkça ilan etmesinin anlamı nedir ve bu tavır nasıl karşılandı?
Kılıçdaroğlu’nun videosunu “cesur ve doğru bir adım” olarak nitelendiren Siyaset Bilimci İbrahim Uslu, “Alevi meselesini gizli gizli, suç gibi konuşulan bir konu olmaktan çıkarmak gerekiyordu” diyor.
Kimsenin Alevi kimliğini siyasette alenen kullanmaya cesaret edemediğini belirten Uslu, bunun hep “el altından ya da örtülü” kullanıldığını söylüyor:
“Ancak bu meseleler bizim toplumsal zenginliğimizdir. Kemal Bey’in dediği gibi utanılacak, saklanacak şeyler değil. Üstelik bu kasabanın sırrı da değildi, hepimizin bildiği bir şeydi. Ancak gerekliydi. burada cesur olmak.”
Siyasilerden destek
Millet İttifakı ve diğer bazı partilerden gelen ilk açıklamalar da olumlu.
Saadet Partisi resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Kutuplaştırma, ötekileştirme ve kimlik siyaseti yerine güzel ahlakı, adaleti, adaleti ve samimiyeti seçerek bu çarpık düzeni hep birlikte bitirebiliriz.”
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu topraklarda ayrım yapmadan, eşit, kardeşlik ve barış içinde yaşamak mümkündür. Sayın Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyor, bu güzel mesajları canı gönülden destekliyorum.”
“Çığır açan bir konuşma”
Siyaset bilimci Tanju Tosun da Kılıçdaroğlu’nun telaffuzunu “oyun değiştirici” olarak tanımlıyor ve “Türkiye’de bu tür kimlikler üzerinden siyaset yapma ve mahallelere bölme politikasına son vermenin cesur bir yolu olarak okunmalı. zemin.”
Sağcı, milliyetçi, muhafazakar ve otoriter siyasi aktörlerin kendi mahallelerinde bu kimlikleri her zaman bir araç olarak kullandıklarını söyleyen Tosun, kamuoyunun bilgisiz kesimlerinin bazen bu siyasetçilere kandığını ve yanlış izlenimler edindiğini söyledi. başarısız olacağını söylüyor.
Kılıçdaroğlu’nun imajının “önemli ve değerli” olduğunu söyleyen araştırmacı Reha Ruhavioğlu, CHP liderinin Türkiye’nin çok önemli bir tabusuna çok samimi, gururlu ve sade bir şekilde değindiğini belirterek, “Alevilik maalesef Türkiye’de bir tabu. Bu tabuyu yıkmak için.” .
Bu çıkışın devamı nasıl gelebilir?
Peki Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışının devamı gelebilir mi?
Uslu, bu video ve açıklamanın doğru olduğu ancak CHP liderinin bundan sonra bu konuda fazla ileri gitmeyeceği görüşünde. Uslu, “Neden? Çünkü kimliğini ifşa etmek başka, kimlik üzerinden siyaset üretmek başka. Kimlik siyaseti Türkiye’de toplumu zehirleyen, ayrıştıran bir mesele ve biz 500 yıldır ızdırap çekiyoruz” diyor.
Bu arada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu’nun dün gece Haber Global’de yaptığı açıklamalara ilişkin değerlendirmesinde, “Bugüne kadar (Aleviyim) demediğini neden söylüyor? Adı buradan geliyor ama bu günleri çoktan geride bıraktık” dedi.
CHP liderinin konuşmasının ikna edici olduğunu söyleyen Tosun, “bu malzemenin” yani Alevi kimliğinin bundan sonra siyasette kullanılamayacağını düşünüyor. Tosun, “Bu materyal sağcı, muhafazakar ve otoriter siyasetçilerin kendi mahallelerinde seçmen toplamak ve oy kullanmak için kullanılmasına artık son verildi” diyor.
Kılıçdaroğlu’nun sadece kendisine yakın siyasetçilerden veya Millet İttifakı’ndan değil, karşı cepheden de destek aldığını söyleyen Ruhavioğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’ye bir fırsat sunuyor, ‘Gelin bu kimlik kutuplaşmasını aşalım. Seçemeyeceğimiz birçok kimlik, seçebileceğimiz özellikler üzerinden kimliklerimizi birbirimize bağlayalım ve Türkiye’yi bu kimlikçilik damgasından kurtaralım’ diyor. Açıklamayı pekiştirdiğini görüyorum.”
“Sosyal hata sınırlarını aşmayı hedefliyor”
Kılıçdaroğlu, Alevi kimliğiyle ilgili videosu öncesi Kürtlerle ilgili de paylaşımlar yapmış, zaman zaman endişeli muhafazakarlara seslenmişti.
Bu bağlamda Kılıçdaroğlu’nun son videosunun da genel olarak uyguladığı “helalleştirme” politikasının bir parçası olarak okunabileceğini belirten Uslu, şöyle konuşuyor:
“Türkiye’nin üç ana sorunu var, bir fay kırılması görüyorum. Birincisi din-laik gerilimi. Biz bununla uzun yıllar zaman kaybettik. İkincisi Türk-Kürt gerilimi, üçüncüsü Alevi-Sünni gerilimi. Helalleşme bir nevi şemsiye kavramdı ve Sn. Kırgınlıkları, toplumsal çatlakları ve fay hatlarını ortadan kaldırmayı hedeflediğini söylüyor.”
Uslu, bugüne kadar toplumsal çatlağın bu üç alanında da cesur sözler söyleyen Kılıçdaroğlu’nun bunun karşılığını aldığını, artık Kürtlerin birinci favori adayı haline geldiğini ve muhafazakarlarla arasındaki zihinsel engelin ortadan kalktığını belirtiyor. bir ölçüde kırılmıştır.
Mani olmadan DW Türkçe’ye nasıl ulaşabilirim?